Çeçenistan Caharkala (Grozni)- Dağıstan Mahaçkale-Budenovsk

Ankara'da evimizin balkonunda google map üzerinden rota çalışırken Çeçenistan o kadar uzak geliyordu ki inanamazsınız. Sonunda Çeçenistan'da Caharkala'dayız. Rusların verdiği ismiyle Grozni. Grozni, Çar İvan Grozni’nin adına ithaf edilmiş ve "korkunç,müthiş" anlamına geliyor.

Şehir yeniden inşaa edilmiş tek bir kurşun deliği bulmak mümkün değil. Çeçenistan'a oldukça yüklü bir finansman ayrıldığını öğreniyoruz. Geniş, ferah caddelerini, gökdelenler ve bolca camii süslüyor. Camilerden en özeli de Sultanahmet Camii'ne benzeyen Kadirov Camiisi. 10.000 kişi kapasiteli. 
 
Camii inşaatında ağırlıklı Türkler çalışmış. Biz gittiğimizde tadilat vardı. Tadilatta çalışan Türkler'den, yakınlarda Anadolu Restoran isimli bir Türk restoranı olduğunu öğrendik.
Fotoğrafdan da görüleceği üzere üzerimizde motosiklet kıyafetlerimiz var ve leş gibiyiz. Bu nedenle camiinin içine girmek istemedik.
 Kısa bir dış turun ardından Anadolu Restoranı'na gidiyoruz 
Tarif etmemiş olsalar bulmamız oldukça zor. Fotoğrafta boş gibi dursa da oldukça kalabalıktı. Günlük menüsünün yanı sıra, çorba, salata et çeşitleri bulabilirsiniz.
Fotoğraftaki Sedat Susam. Sedat Abi aslen Mardin Kızıltepe'ye yerleştirilmiş Çeçenlerden. Emekli olduktan sorna Çeçenistan'a gidip gelmeye başlaşlamış. 15 günlük evli, bir Çeçen kadınıyla evlenmiş kendisine ve eşine mutluluklar dileriz.
 Ayran, çölde su bulmak gibi bir şeydi ayrıca inanılmaz lezzetliydi.
Yemek sırasında, fotoğrafta en sağda yer alan Ramazan amca (umarım ismini yanlış hatırlamıyorumdur) geldi. O ise Kahramanmaraş Göksu'ya yerleştirilen Çeçenlerden. Yılın önemli bir kısmını burada geçiriyormuş. Gençlerin dilini öğrenmediğinden, dinin yanlış öğrenildiğinden şikayetçi oldu. Ben buradakilerden daha güzel çeçen dili konuşuyorum diyor. 
Kaçırdığımız bir şey olmaması için Caharkala'da gezilecek yerleri soruyoruz. Söyleyebildikleri ancak cami, geçen haftalarda yanan gökdelen ve Ahmet Kadirov/Çeçenistan Milli Müzesi. Bunun üzerine müzeyi gezmek üzere yola çıkıyoruz. Camii'ye çok yakın. 
Müzeye giriş kişi başı 200 ruble. Rehberlik hizmeti veriliyor ancak Rusçamız çuçut olduğu için az biraz anlaştık:) Resim çekilmesini istemiyorlar ancak Türk olduğumuzu öğrenince izin verdiler.
 Çeçenistan'ın simgesi
Müzede, Ahmet Kadirov'un kişisel eşyalarının yanı sıra Çeçen Halkının bölgedeki varlığını kanıtlayan çeşitli dönemlere ait kalıntılar ve ayrıca ressamlar tarafından müzeye bağışlanmış resimler yer alıyor. İşte bazı örnekler;
Müzik aleti
 Eyer
 resimler
 Aletler
 Kıyafetler, çok seksi
 
 
Çeçen savaşçı zırhı
 
 resimler sonuncusu gerçekten çok üzücü:(
 
 
 
 kendinlik
kim için kimin savaşı :(
Caharkala Grozni hakkında izlenimim: Köklerinize ilişkin bir bağınız yoksa mutlaka gidin diyebileceğim bir yer değil. Şehir güvenli, rahatsızlık veren bir durum yok, bir kere polis durdurdu o da meraktan:). Şehri muhteşem yapmışlar, yalnız sıcaktan mı bilmiyorum gün içinde sokakta birilerini görmek çok zor. Motosiklet kullanıcıları için oldukça sıcak.

İstikamet Mahaçkale. Dağıstan'ın başkenti Hazar'ın kıyısı, nazlı yari. Avarlar, Darginler, Lezgiler ve Laklar, Kumuklar'ın kenti. Uzun (164 km) ve dümdüz Mahaçkale'ye giden o yolda karşılaştığım küçük Özbek dostum. Ailesiyle Özbekistan'dan göçüp gelmişler buraya, pompacılık yapıyor. Annesi'de bundan önceki benzinlikteymiş
 
 Burçin yerel halk ile sohbette :)
 Ve Mahaçkale
Tam bu noktoda fotoğraf çekerken Ashab ile karşılaştık. Yolunu bizim için değiştirdi ve yanımıza geldi, sornasında da bizi bırakmadı sağolsun.
Kendisi Black Eagles Dagestan Motosiklet Grubunun (www.blackeagles.ru) üyesi, Harley Davidson motosikleti var.
Bizi alıp götürdüğü cafede, soldan sağa Nariman, Ramazan, Ashab ve Burçin ile birlikte. Nariman'ın da Harley Davidson'ı var. Ramazan da ise yarış motoru. Önden çayımız geldi,
Sonra enfes Bothistal'imiz (açma yufka içine peynir ve patates konularak pişirilmiş ve üzerine tereyağı sürülmüş). Sarımsakla birlikte yeniliyor enfesti. Kesenize bereket.
 Manzaramız harikaydı, Hazar denizi ve şehir manzarası eşliğinde keyifli bir sohbet ve lezetli bir yemek:)
Ashab bu arada bizim için otel buldu, Nariman ile brilikte bizi Usadba Hotel'e (http://usadba-hotel.ru/) yerleştirdikten sonra ayrıldılar. Çok teşekkür ederiz. Otel işi büyük zorluktu çünkü Rusya haritasını navigasyona yülerken otel, turistik yerler, hastane, banka vs. gibi poi'leri ayrıca almak gerekiyormuş. Bunu almadığımız için Rusya'da otel bize büyük sıkıntı oldu. Odamızdan bir görüntü
Neden Hotel Usadba: Fiyat-kalite dengesi uygun, temiz, Hazar kıyısına taksi ile 10 dk (150 ruble), azcık da olsa Türkçe konuşma imkanı, güleryüzlü ve yardımcı personel (çuçut rusçamı tekrar etmeden anlamaya çalıştılar :)), kablosuz internet ve motosikletlerimizi içeri koyma imkanı.

Sıcak duşun ardından sokaklardayız
Mahaçkale Caharkala'nin aksine oldukça bakımsız. Çeçenistan'a ayrılan bütçe etnik yapısının çeşitliliği nedeniyle uzun zaman buraya ayrılmamış ancak artık buraya da kaynak ayırmaya karar vermişler, yatırımcılara duyrulur.
Oteldeki hatun kişi uzak yürümeyin taksiye binin dese de biz şehir avcıları olarak yürümeye kararlıydık ta ki yağmur damlalarının ağırlığı altında ezilene kadar :) Sığındığımız saçak altından yorumlarımız :)))
Yürümek daha mı güvenliydi bilmiyorum. Video da çok anlaşılmıyor ama taksiler ABS'siz fren ve manevra şampiyonu

Sağ sağlim Hazar Kıyısına vardığımızda önce ne yapacağımızı bilemedik. Daha şaşalı bir yer bekliyorduk. Tam tersi bizim kasabalardaki kıyılara benzer bir yer ile karşılaştık. Pavyon tarzı bir kaç eğlence mekanın dışında ağırlıklı büfeler ve küçük tezgahlar yer alıyor.

Tabii ki önce ayacıklar :)
 Sahil oldukça kalabalıktı. Denize giren çocuklara eşlik eden ebevynler, sevgililer, arkadaşlar, sporcular...


İtimat fırınları
minik dostlar

ve çekirdek ve çay
Fotoğraftan da görülceği üzere baya yorulduk. Keyifli sahil gezintisinin ardından otelimize dönmek için bir lada macerasına da atıyoruz kendimizi:))

Sabah herzamanki gibi erken kalktık ve yola koyulduk. İki seçeneğimiz var var, Biri Budenovsk üzerinden Elista diğeri ise çöl yolundan Elista. Ashap'lar, az aşağıda göreceğiniz yolda durduğumuz aşağıdaki benzinliktekiler, gerek yerleşim yeri olması gerekse yolun kalitesinden dolayı Budenovsk yolunu kullanmamızı tembihlediler. Biz de uyguk keşke direk Elista'ya gitseymişiz.

Budenovsk yol ayrımına kadar (Yaklaşık 150 km) yol aşağıdaki gibi
 
 psikolojik olarak yıpranmış:)
 
Bu arada nogay köyünde durma gafletinde bulunduk. Yanımıza yanaşan bu tatlılardan sarı olanı Burçin'i motordan indirip kendi binmeye kalkınca zor kaçtık :)

 mezarlık
 onların motoru
 Babayurtta su molası
 Kurutulmuş balık bu coğrafyada oldukça tüketiliyor
 Balıkların sahibi
 yol hakkında küçük bir fikir
 Rusya'nın en güzel yanı, iki motor burada 95 TL'ye dolarken Rusya'da 30*35 TL'ye doluyor
 Bize Budenovsk yolunu tavsiye edenler
 Ve Budenovks yolu
 
 Bir kamyoncu konağı buluyoruz, yemek leziz, içerisi serin fiyatlar makul
 
 oyun kağıdı bile var
 Avar yemeği olduğunu söylediler. Bizim Tatarların köbetesine benziyor.
Düz, sıcak ve keyifsiz bir yolun sonunda Budenovks'tayız. Burası sesiz sakin bir şehir olmasına karşın 1995'te dünyanın gündemine, çeçen hastane baskını ile adını duyurmuş. Şehirde üç tane otel var. İlki hostel gibi 960 ruble istediler, ne oteli ne de resepsiyondaki kadını sevdik. Otelin önündeki taksiciye bizi bir başka otele götürmesi için para teklif ediyoruz Burçin bu sırada Türkçe birşeyler söylüyor. Taksici bize Türk müsün diye soraken biz adama Azeri misin diye soruyoruz Meğer Ermeniymiş Sergey.
Sergey bizi aşağıdaki otele götürdü, motorlarımızı arkasındaki garaja yerleştirdi, buradaki sovyet döneminden kalma kadının, göçmen kartımız olmadığı için tüm Budenovsk'u ayağa kaldırması karşısında beni "hırslanma bacı" diyerek sakinleştirdi. Allah ondan razı olsun, Sergey'e rastlamasak ne kadar zorlanırdık bilmiyorum.

Burçin göçmen ofisindeki memurları beklerken. Bu arada burası şehrin en lüks otelinden bir tanesi. Kahvaltı hariç 2000 ruble. Odada bir havlu var, şampuan, saç kurutma makinası ve internet yok. Hatta internetten haberleri var mı bilmiyorum :))
 Sinirimiz geçtikten ve sıcak  bir duştan sonra şehri gezmeye çıkıyoruz
 Sade, sakin, yeşili, meyva ağacı bol bir şehir. Herkes bisiklet üstünde
 
 Sokakta pek kimseler yok
Dut, kiraz ve ceviz var, benim ilgi alanım dut:)

Puşkin
Meydan
 
 
 Lenin
 
 
 Yorgun motorcu:)
Ertesi sabah yağmurlu bir Budenovsk gününe uyanıyoru

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kırım Akmescit - Ruske - Akmescit

Volvograd (Stalingrad) - Mamayev Kurgan Tepesi ve Panorama Müzesi