Ankara'dan Çıkış Ordu'da Yatış
Bu sene, her ne kadar hafta sonuna sıkışmış kısa tatiller yaptıysakta yoğun geçen bir senenin ardında plansız, kafa dinleyeceğimiz bir tatile ihtiyacımız vardı. Bunun üzerine Kurban Bayramı ile yıllık izinlerimizi birleştirip uzun bir tatil yapmaya karar verdik.
Şimdi soru nereye gideceğimiz. Önümüzde dizüstü bilgisayar, Antalya'dan başlayıp Ege'den Balkanlar'a oradan Moskova'ya sanal bir tur yaptıktan sonra -ki Moskova biletini ayırtmıştık bizimkiler Moskova'dan kalkan Suriye yolcu uçağını indirdi:))- kendimizi Karadeniz yolunda bulduk.
İşte rotamız (harita ve uydu üzerinden)
Gezi bittiğinde 4300 km yol yapmıştık ve motorla gitmediğimiz için çok ağladık : )
İtiraf ediyorum; yeme, içme uğruna Trabzon sonrasına kadar fotoğraf çekmediğimi döndüğümüzde farkettim (utanmış yüz)
Annemin güzel kahvaltısının ardından yola çıktık.Yanımızda kaşar peyniri, ekmek ve su olması nedeniyle Samsun'a kadar mola vermedik. Samsun'da, Burçin'in arkadaşı Mustafa ile Samsun'un en meşhur caddesi Cumhuriyet caddesinde demli bir çay ve güzel bir sohbetin ardından dinlenmiş olarak yola çıktık. (Elvan'a not: kulakların çınladı mı?:)
Çarşamba'ya vardığımızda şimşekler birbiri ardına gökyüzünü aydınlatırken silecekler yağmura yetişmeye çalışıyordu. Şimşekleri hapsetmeye çalşıtım ama olmadı...
Başlangıçta tek tük damlalar geliyordu
arada durur gibi oludu
sonra delirdi
Boşuna yakılmamış "Çarşambayı Sel Aldı" türküsü, sizlerle de paylaşmak istiyorum. Şöyle bir gezindim bence en güzel Gülay Hacer Toruk söylemiş bu türküyü.
Ordu'ya ulaştığımızda ne yağmur kalmıştı ne de arabaların telaşı yerini deli gibi giden tırlara bırakmışlardı çünkü : )))
Neyse ki yolda Ordu Öğretmen Evini arayıp rezervasyon yaptırmıştık. Öğretmen evi çok merkezi bir yerde yazın gittiğinizde karşısındaki plajda denize bile girebilirsiniz.
Sevdiceğim
ve ben
Ordu çok güzel bir şehir, belediye iyi çalışmış. Caddeler ferah, temiz. Gece sokakta dolaşırken tedirgin olmuyorsunuz, herkes sokakta.
Ordu Valiliği'nin sayfasında şehir, "Oksijen Yurdu Ordu" diye tanımlanmış. Kesinlikle doğru, tazecik havayı görünce ciğerlerim kapılarını sonuna dek açtı : )
Fotoğrafları www.ordu.bel.tr, www.orduresimleri.com ve www.haberler.gen.al sayfalarından aldım. Şehri gece gezdiğimiz için gece görüntülerini tercih ettim. Gitmeden önce valilik tarafından hazırlanan tanıtım filmini izlemenizi öneririm. Tanıtım filmine http://www.youtube.com/watch?v=4kZPLi9Bqxg&feature=plcp adresinden ulaşabilirsiniz.
Ordu'lu Ordu'yu seviyor. Ama sevilmeyecek gibi değil ki. Yaşanabilir kentler arasına ekledim.
Şimdi soru nereye gideceğimiz. Önümüzde dizüstü bilgisayar, Antalya'dan başlayıp Ege'den Balkanlar'a oradan Moskova'ya sanal bir tur yaptıktan sonra -ki Moskova biletini ayırtmıştık bizimkiler Moskova'dan kalkan Suriye yolcu uçağını indirdi:))- kendimizi Karadeniz yolunda bulduk.
İşte rotamız (harita ve uydu üzerinden)
İtiraf ediyorum; yeme, içme uğruna Trabzon sonrasına kadar fotoğraf çekmediğimi döndüğümüzde farkettim (utanmış yüz)
Annemin güzel kahvaltısının ardından yola çıktık.Yanımızda kaşar peyniri, ekmek ve su olması nedeniyle Samsun'a kadar mola vermedik. Samsun'da, Burçin'in arkadaşı Mustafa ile Samsun'un en meşhur caddesi Cumhuriyet caddesinde demli bir çay ve güzel bir sohbetin ardından dinlenmiş olarak yola çıktık. (Elvan'a not: kulakların çınladı mı?:)
Çarşamba'ya vardığımızda şimşekler birbiri ardına gökyüzünü aydınlatırken silecekler yağmura yetişmeye çalışıyordu. Şimşekleri hapsetmeye çalşıtım ama olmadı...
Başlangıçta tek tük damlalar geliyordu
arada durur gibi oludu
Boşuna yakılmamış "Çarşambayı Sel Aldı" türküsü, sizlerle de paylaşmak istiyorum. Şöyle bir gezindim bence en güzel Gülay Hacer Toruk söylemiş bu türküyü.
Ordu'ya ulaştığımızda ne yağmur kalmıştı ne de arabaların telaşı yerini deli gibi giden tırlara bırakmışlardı çünkü : )))
Neyse ki yolda Ordu Öğretmen Evini arayıp rezervasyon yaptırmıştık. Öğretmen evi çok merkezi bir yerde yazın gittiğinizde karşısındaki plajda denize bile girebilirsiniz.
Sevdiceğim
Ordu çok güzel bir şehir, belediye iyi çalışmış. Caddeler ferah, temiz. Gece sokakta dolaşırken tedirgin olmuyorsunuz, herkes sokakta.
Ordu Valiliği'nin sayfasında şehir, "Oksijen Yurdu Ordu" diye tanımlanmış. Kesinlikle doğru, tazecik havayı görünce ciğerlerim kapılarını sonuna dek açtı : )
Fotoğrafları www.ordu.bel.tr, www.orduresimleri.com ve www.haberler.gen.al sayfalarından aldım. Şehri gece gezdiğimiz için gece görüntülerini tercih ettim. Gitmeden önce valilik tarafından hazırlanan tanıtım filmini izlemenizi öneririm. Tanıtım filmine http://www.youtube.com/watch?v=4kZPLi9Bqxg&feature=plcp adresinden ulaşabilirsiniz.
 |
| Atatürkün Orduya yaptığı ziyaretinde karaya ayak bastığı alanın |
 |
| Boztepe |
Boztepe'den teleferikle inebileceğiniz gibi yamaç paraşütü kullanarak da inebilirsiniz : )
 |
| Boztepe'den sahil |
Ordu'lu Ordu'yu seviyor. Ama sevilmeyecek gibi değil ki. Yaşanabilir kentler arasına ekledim.
 |
| Sahil |
Şehrin içindeki teleferikleri pek sevmeme rağmen bunu çok sevdim. Turizm açısından artı değer yaratmış. Gidiş dönüş yarım saat ve gece onda kapanıyor. Seyahat esnasında teleferik hakkında kısa bilginin ardından Ordu Türküleri dinliyorsunuz.
Bir Ordu türküsü "Düz Mahalle İçinde Çıramı Yakamadım" ile şimdilik veda ediyorum
Yorumlar
Yorum Gönder