Çıldır üzeri Artvin

Sonbaharı eskiden beri sevmem hele kışa yakınsa hiç sevmem, gökyüzünün rengi havanın kokusu beni mutlu etmez ama bu gezide sonbaharı sevmeyi öğrendim, özünde hepsi mevsim di mi :))

Sınır kapısından geçtikten sonra dağlık bir bölge ile karşı karşıya kaldık, Kamil yokuşlarda az oksijenden dolayı zorlandı ama bizim keyfimize diyecek yoktu. Bulutlar renkleri kimi zaman gizlerken kimi zaman tüm canlığıyla ortaya çıkmalarına izin verdi.

Çok fazla yorum yapmadan fotoğrafları paylaşmak istiyorum 

Bu arada sınırdan 30 km kadar sonra akaryakıt alabileceğiniz  bir yer var. Yol ayrımından sağa dönerek bizim gibi Gürcistan'da ucuz gaz alamadıysanız gaz alabilirsiniz : ))

Bu yükseklikte biz ve tepemizdeki akbaba vardı, biraz tedirgin olduk tabii : )))

Kars'a, Ani Harabelerine mi gitsek derken kendimizi Çıldır yolu üzerinde bulduk.

 Navigasyonumuz : ))

 

 

yine yeşillendik

Bayram olduğu için restoranların, ki birden çok restoran olduğunu düşünüyorduk nedense, açık olmayacağını düşünerek google amcaya sorduk. Karşımıza Vedat Milor ve Çıldır'ın tek restoranı Atalay'ın yeri çıktı : )) Vedat Milor'a teşekkür ederiz.

Balığın yanında; salata, sıcak demli çay ve dışarıdaki rüzgarı ve ayazı unutturan soba'da yanan odunların sesi :))

Enfes bir yemeğin ardından Bulutların şehri Artvin'e doğru yola koyuluyoruz.

 Karadeniz'e aşık oldum

Kamilsiz olmaz  :)

fotoğraf denemeleri HTC'ye teşekkür (sponsorluk almadım: ))

yeni navigasyonumuz : ))

 

 Baraj inşaatları 

Tüneller 

Çoruh

Bulutların arasında dağa işlenmiş şehir, Artvin.

Bu inişin ardından şehir merkezine gitmek için dağa tırmanıyorsunuz, sağ, sol, sağ sol....

Artvin Öğretmen Evi'ne yerleştikten sonra bir şeyler yemek üzere dışarı çıktık. Kısa bir şehir turunun ardından yemek için  gördüğümüz üç alternatiften biri olan ve otelimizin alt tarafında bulunan bir restorana oturduk (kurban bayramı ve öğrencilerin çoğu şehir dışında olduğu için restoranların büyük kısmı kapalıydı).

Doğru bir seçim yapmışız. Karşınızda,  mıhlama ve Şavşat peynir ezmesi

ve silor (fırında pişmiş yufkanın üzerine sarımsaklı yoğurt ve tereyağı)

Yemeklerimizi yedikten sonra kısa bir tur daha atmaya karar verdik :) Artvin'de kafe, barlar ve mağazaların ilginç isimleri var, ağzımızı açmış dolaşırken üç motosiklet ve motosikletli ile karşılaştık. Ayak üstü keyifli bir sohbetin ardından otelimize döndük.

Bu kısmı aşağıdaki güzel fotoğraf ile noktalamak istiyorum...