Urfa



Ege, Deyrulzafaran'dan aldığı kitabı sabah kadar süre vererek özetlememi istedi :)) Sabah Fundalara kahvaltıya giderken anlatayım dedim ama istemediler :)))


Sabah fırından aldığımız tırnaklı ekmeklerimizle Fundaların evinin yolunu tuttuk. Kapıyı Şehmuz ve Derin birlikte açtı ama tüm gözler Derin'deydi :)

Maşallah
Bir gün önce o kadar yorulmuşuz ki hepimiz bir köşeye kurulduk ev sahiplerimizin kahvaltı sofrasını kurmasını sabırla bekledik :)) işte bir o baştan bir bu baştan kahvaltı soframız :)




Soframız güzeldi ama sohbet muhabbet daha da güzeldi, sofranıza neşenize bereket Yılmaz Ailesi :)) Kahvemizi de içtikten sonra müsade istedik, farkettiyseniz uyanık çıktık :))

İlk durak dünyanın bilinen ilk tapınağı Göbekli Tepe. M.Ö. 10.000 yılına ait (bilimsel olarak kanıtlanmış) Göbekli Tepede 1995 yılından bu yana kazı yapılıyor. Urfa'yı yukarıdan gören kazı alanında, yılda ikişer aydan iki sefer kazı yapılıyormuş. Ben burayı çok sevdim, ibadet için güzel bir yer seçmişler :))




Kazı alanından çıkarılanlar poşetler, leğenler içinde tasnif ediliyor ve fotoğrafta görülen kişiler tarafından dikkatli bir çalışma ile günümüze kazandırılıyor.



Kazı alanının içine giriş şu anda yasak ancak çevresinde yer alan açıklamalar oldukça bilgilendirici. Ayrıca yukarıdan da iyi bir makine ile güzel kareler almak mümkün.

Ellere ve hayvan postuna dikkat


Sağ alt köşedeki ellere dikkat


Taşların tepeleri insan başını simgeliyor, her bir grupta iki ana büyük taş ve etrafında 12 taş yer alıyor


 Kazı alanının az yukarısında yer alan bu mezarların kime ait olduğu bilinmiyor, yerel halk buraya gelip çaput bağlıyor, eh gidilen yeri yaşamak lazım di mi :))



Ofis insanı olmamdan mı yoksa buranın havasından mı kendimi çok hafiflemiş hissettim, sanki güneş ve rüzgar ruhumu temizledi... Bana bir sene önce yazdığım bir şiiri hatırlattı, resmin altında paylaşıyorumn.


Masam, üç tarafı duvarla çevrili bir yarım ada 
Masamdayım
Sanal zamanın modern temsilcisi olarak

Adamdayım
Hayallerimin peşisıra

Vakit öğütürken masamda
Adama kaçış anı bekliyorum sabırsızca
zaman öğütüp anılarla yaşam yoğururken masamda
zamansız bir adada hayal kuruyorum (sudak)

Burayı çok beğendim. Yeni kazı alanlarının da açılması ve ortaya çıkmasıyla çok daha güzel bir yer olacağa benziyor. Bölge tarihinin ne kadar eskiye gittiğinin önemli bir kanıtı olan Göbekli Tepe mutlaka görülmesi gereken bir yer bence.

Göbekli Tepe'den ayrılma vakti. Daha Halepli Bahçe, Urfa Çarşısı ve güzel bir yemek bizi bekliyor:) Dönüş yolunda pamuk tarlarından kareler...




Halepli Bahçe, Urfa'daki yeni kazı alanlarından biri. Kazı alanında harika mozaikler ve henüz tam olarak ortaya çıkarılamamış bir hamam var. Mozaiklerin bir özelliği Amozon kadınlarının ve bir zencinin mozaiklerde yer alması.


Eve dikkat !!!


Antakya Arkeoloji Müzesinde de benzer bir mozaik vardı

İşte Amazon kadınları. Amazon kadınları, daha iyi ok atabilmek için sağ göğüslerini keserlermiş.




Urfa Belediye Başkanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba Urfaya gönül vermiş, Urfayı turizm merkezi yapmak için büyük çaba sarf eden biri. Halepli Bahçe kazıları, Göbekli Tepe'ye verilen destek, Balıklı Gölün etrafının iyi bir görünüme kavuşturulması, şehrin tüm sokaklarının temizlenmesi bu çabalardan bazıları. Bir de Halepli Bahçe'nin karşısında yer alan ve eski dönem mağralarının turizme kavuşturma çabası var ki bittiğinde harika bir alan olacağa benziyor.




Bölgenin kamulaştırılmasının ardından kazılar başlamış. Yukarıdaki fotoğrafta tepedeki iki ev arasındaki mağaralar eski dönemlere ait. Kazıların en kısa sürede tamamlanarak buranın turizme açılması planlanıyor.

Halepli bahçenin ardından Balıklı Gölün etrafında kısa bir tur yapıp kadınların en çok sevdiği işlerden takı alımı kısmına geçiyoruz. Ayşegül ve Ege, Ben Hakan Gümüşçülük'te pazarlık yaparken beni terketmedilerse bir daha bırakmazlar sanırım :))  


Egecim ne güzel çıkmışsın
Karşıdaki yerler taziye evi. Mardin, Midyat taraflarında da gördük. Doğu ve Güney Doğuda taziyeler bir hafta kadar sürermiş. Günün şartları işin içine girince bu iş madden ve manen insanları zorlamaya balaşlamış ve taziyeler, kiralanan bu taziye evlerinde kabul edilmeye başlanmış.



Yaş mı ilerledi, işler mi ağırlaştı bilmiyorum baya yorulduğumuzu hissettik ve kendimizi Manici Otele zor attık. O kadar rahat bir ortamı ve güzel yemekleri var ki sanırım iki saat burada oturduk.


İşte yemeklerimiz, lezzetliydi. İçeceklerle birlikte kişi başı 35 Lira para öededik. Oldukça makul bir rakam.
Sağda ekmek dilimi gibi olan Mebrume Köfte. Ana maddesi bulgur.

Cacık

İsmini unuttum yoğurt üstü kebap

Fettuş Salata

Kremtun. Yumurta akından yapılıyor

Eh bu kadar tembellik yeter di mi artık çarşı pazar gezme vakti geldi. Çarşıyı, hafta içi veya Cumartesi günü gezmenizi tavsiye ederim. Pazar günü pek çok yer kapalı oluyor.




Urfa'da vazgeçilmez

Işık istediğim gibi olmadı ama çekerken keyifle çektiğim için yine de koymak istedim



Güzel bir mekan



Çocukluğumun Okul önü tatlısı, masumdu o zamanlar ama zaman geçince farklı kimliğe büründü :)))


Taze fıstıkları ile Budu ve Ege. (Buduye Not: Benim fıstıklar çürümeye yüz tuttu. Bunun üzerine hepsini kabuklarından ayırıp kavurmak zorunda kaldım :))


Yöresel kıyafet ve el işlerinin olduğu bu müze yeni düzenlenmiş. Maalesef içini gezmek için vaktimiz olmadı. Vakit bulamadığımız diğer iki müze is mutfak müzesi ve müzik müzesi.


Artık Urfa'ya veda vakti geldi.



Ayşegülüm her şey için teşekkürler...

Yorumlar

aslihana dedi ki…
Gormus gezmis kadar oldum Aysecim! Gezenlerin ayagina ve yazarin ellerine saglik! Ama kendi gozlerimle gormeden olmaz buralari...isallah gelicem Aysegulum! Optum hepinizi!
İnşallah Aslıcım
semi live stories dedi ki…
okadar güzel anlatmıssınız ki kendimi biran yanınızda hissettim , çok güzel bir blog...:)

http://semi-live-stories.blogspot.com./
Teşekkür ederim :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çeçenistan Caharkala (Grozni)- Dağıstan Mahaçkale-Budenovsk

Volvograd (Stalingrad) - Mamayev Kurgan Tepesi ve Panorama Müzesi

Kapiskor (Morskoye) - Şelen (Gromovka) - Kapustalik (Sadove)