İnebolu

Akşam Cide çarşısını gezdikten sonra otele geldik. Nerede kalsak acaba ya şundadır ya bunda benim gönlüm orada diye internet üzerinde araştırmaya başladık. Bir kaç telefon görüşmesini ardından İnebolu'da kalmaya karar verdik hesapta denize gireceğiz ya :)

Sabah kalktığımızda griden siyahaa doğru bir bulut kümesi ile karşı karşıyaydık. Ama moral bozmak yok :) Ne de olsa bayramın ilk günü...

Bayramlaşma ve güzel bir kahvaltının ardından (bu arada otel kahvaltısını baya düzeltmiş) motorlarımızı yükledik ve yola koyulduk.

Köylerden kasablardan geçiyoruz, bayramlıklarını giymiş çocuklar ile, tek araçlık yollardan gelecek otobüsleri bekleyen insanlarla bayramlaşıyoruz kimi zaman koca kaskımızla kimi zaman ellerimizle kimi zaman kornamızın sesiyle...

Yollar geçiyoruz döne döne döne döne bir kız gelir bir kız gelir döne döne diye türkülerken bulutlar karalaşmaya şıp şıp damlalar akmaya başladı :)

Motorlarımızı çekip ağaçların altına saklanmamızla yağmurun bastırması bir oldu. İşte gözlük camındaki bir damla yağmur ve ağırlığı : )

Bulutların enerjisini almış ben

ve yollar

İtiraf etmek gerekirse uzun zamandır motor ile uzun yol yapmadığım ve ayrıca lastiklerime kanım kaynamadığı için biraz tedirgindim. Üstüne yağmur da yağınca tedirginliğim biraz da arttı. Lakin bu noktadan sonra yapacak bir şey yoktu ve yağmurun durmasıyla birlikte vira bismillah dedik yola koyulduk....

Neyse ki kısa bir süre sonra bulutlar dağılmaya ve güneş güzel yüzünü göstermeye,

yollar kurumaya,

keyfimiz yerine gelmeye başladı : )

Ancak keyif uzun sürmedi döne döne bir kız gider ineboluya bir kız gider dönene döne derken bir baktık rüzgar kara kara bulutların habercisi olarak estikçe esiyor...

Ne yapsak ne yapsak derken kendimizi Hamamcı Kadı Salih Reis'in yanında bulduk.Salih Reis ile ağlaştık, dua ettik ve helallik istedik.... İnşallah vermiştir (ler)

Ruhunuz Şad Mekanınız Cennet Olsun...