Batum


Baratasvili'den çıktıktan sonra, önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bakarak sola gitmeye karar verdik:) Seçim doğruymuş, sokağın bitiminde Kraliçe Tamar ile karşılaştık, elinde  zenginliği ve iktidarı temsil eden altın post ile birlikte şehri gözlüyordu. 

Kraliçe Tamar Gürcü Krallığı'nı yöneten ünlü Kraliçesi

altın post anıtı ve astrolojik saat

Hükümdarlık dönemi Gürcistan'ın altın çağı olarak biliniyor
Meydanda 360 derecelik bir tur yaparken liman tarafında (solda) bir bina dikkatimizi çekiyor. Yeni yapılan otellerden biri yanlış hatırlamıyorsam Limak'ın Sheraton'ı. Binada bir dönme dolap var. Turuncu binanın arkasındaki Radisson Sas, Hilton ise inşaat aşamasında. Hızlı bir otelleşme var.

beyaz gökdelenin ortasındaki sarı alan dönme dolap
Kültür turumuza devam :) Zurab meydanında, Altın Post anıtının az ilerisinde astrolojik saate doğru yürüyoruz. Güneşin, ayın, burçların ve gezegenlerin konumunu veren saat aynı zamanda meridyen ve horizonun da yerini gösteriyormuş.



Mimari çok güzel


Saatin yakından görüntüsü. Bu arada Gürcistan bizden bir saat ileride (yaz saatinde).


Şehrin mimarisi çok güzel, binalar incelikle işlenmiş



Şehir planlaması çok iyi bir şekilde uygulanıyor (SSCB'ye teşekkür) ve restorasyon aslına uygun olarak yapılıyor. Yeşil alanları korumuşlar, sokakalarda gezerken insan kendini huzurlu hissediyor. Biraz Akmescit'e benzettim.





Sokaklar o kadar muntazam ki elinizdeki harita ile hiç zorlanmadan, bir yer kaçırmadan gezebiliyorsunuz.

Önce Batum Sanat Müzesine gidiyoruz, maalesef pazartesi günü kapalıymış. Bu arada Gürcistanda müzeler genellikle 11.00-17.00 arası açık. Dışarıdan fotoğraf ile yetinmek zorunda kaldık.




Oradan sinagoga gittik. Üst katta birileri yaşıyor olmalı ancak ibadet için aktif olarak kullanılmıyor sanırım. Yine dışarıdan bir görüntü maalesef


Sonunda açık bir müze Acara Devlet Müzesi. Giriş kişi başı 2 Lari. Çeşitli maden, toprak, bitki ve hayvan türleri örneklerinin, sosyal yaşama ilişkin bilgilerin yer aldığı müze iki katlı. İlk katında habitat, tarih ve sosyal yaşama ilişkin örnek ve bilgiler yer alırken ikinci katta resim, seramik vb. sanatların ufak örnekleri var. Amatör bir müze, biz milat öncesinden beri buradayızı anlatmak için yapılmış sanki. Ve işte başlıyoruz...



sunum bizim ortaokul fen bilgisi derslerini hatırlattı
(Benden sürekli aşk merdiveni çiçeği getirmemi isteyen fen bilgisi hocama selamlar)

flash yasaktı pek iyi çıkmamış ama bu bir ayıcık yavrusu doldurulmuş diğerleri gibi  

baykuşlara özel iki fotoğraf

minikler süper :)


Bitki, toprak, maden, canlı çeşitlerinden sonra kolonun arkasında anforalar, takı eşyaları, bölgede yaşamış kültürlere ait parçalar ve günlük yaşama dair objeler yer alıyor.




Fakir ve zengin adam evlerinden örnekler






Bizden




Düğün kıyafetleri (fotoğraf için üzgünüm)



El sanatlarından örnekler


tanıdık di mi :))?



Artık yemek yememiz lazım. Caddeye serpiştirilmiş masalarıyla bizi kendine çeken ilk kafeye oturuyoruz. Baya kalabalık. Üç kişi ilginçti, (bir Fransız, bir Türk ve bir Alman :)), biri sürekli ortada dolanan, gelen yabancıları kedicik dahil uzaklaştıran güvenlikçi, ikincisi arada sırada kafeden çıkan ve üçüncü kişi olan ikinci adama -sanırım işletmeci- birşeyler söyledikten sonra müşterilere hafiften gülümseyen sarışıın bayan -sanırım kafenin sahibi- :))

Menüyü çok fazla anlamadığımız için bilinen şeyler yemeğe karar verdik, Mantar çorba ve pizza margaritta, yanındada güzel bir gürcü şarabı. Bir de misafirimiz vardı

yemek bekleyen ve şirin olmaya çalışan ben :))
Misafirimiz çorbamın bir kısmını ekmekle birlikte yedikten sonra karnı tok sırtı pek :)


Yemeğin ardından opera binasına doğru yürümeye başladık. Opera meydanında bizi, Deniz Tanrısı, İlham Perisi Neptün karşıladı: )

 

Neptün ve ben :)

Çeşmenin yakından görünümü



Deniz tanrısı Neptün bizi evine denize davet ediyor yol boyunca yürümeye başlıyoruz, yolda bize eşlik eden ademler havvalar : )




 Selam



Fransız botanikçim Michael D'Allons : )

Mavilik belirginleştikçe heyecanlanıyorum hele denize girenleri gördükçe heyecanım daha da artıyor. Çok uzun bir sahil yapmışlar. Planlama o kadar güzel ki, plajın üst tarafı kafe/bar, yürüyüş/bisiklet alanı olmasına karşın bir bütün olarak duruyor.Ve Halka Açık!!! Üç beş tane zat-ı muhterem tarafından çevrilmemiş, yüksek ses yok







  Hani denize girmek için helecanlanmıştım ya? yalan oldu, su iyiydi iyi olmasına da dışarıdaki hava deniz sonrası az ısıracak gibiydi. Biz yine vazgeçtik Allahım yaş alma belirtileri bunlar...



Limanı yürüyerek turlayabileceğiniz gibi bisiklet kiralayarak da gezebilirsiniz. Biz yorgun olduğumuz için limanda çok fazla dolaşmadık. (Batum'da ayrıca Meryem Ana Kilisesi, Botanik Bahçesi gezilebilir. Ancak bizim bu gezide bu tür yerler gezesimiz pek olmadı.)

Dönüş yolunda kolonadları gördük. Sahilin bu kadar geniş olmadığı zamanlarda kolonadlar sahile girişte bir nevi kapı görevi görmüş. Ve bunları yapma fikri ilginçtirki bir Batum'lu bir doktor tarafından ortaya atılmış.



Bu kadar gezinin ardından dinlenmek üzere otelimize gittik, gece için güç toplamak gerekiyor, daha Batum'u bir baştan diğer başa yürüyeceğiz: )

İyi bir uykunun ardından gecelere akmak üzere oteldeki arkadaştan yer tarifi aldık haritada işaretlettik. Herşey sağlama alınmış gibi sadece yürüyerek gitme fikri dışında:) Caddelerden, sokaklardan geçtik, işlerinden evlerine dönen insanları, öğrencilerin şen kahkahalarını, lamba altında top oynayan çocukları, akşam yemeği aramaya çıkmış köpecikleri görmek güzeldi. Güzeldi de bahsettiği yeri bulamamak kötü oldu. Batum'da ingilizce bilen pek yok benim çuçut rusçamla ise bir yere kadar. Sonunda bir taksici bizi bir yere yönlendirdi. İşte soframız işte eğlencemiz: )

Etlerimizi çekmeyi unutmuşum :(


Salata dedikleri, soğan üstü domatese serpiştirilmiş maydanoz ve kişniş, arkada görünen ise et için sos



Kırım gezisi sırasında bu nemiroff simirnoffun çakması mı diye sormuştum. Çakma olan simirnoff demişlerdi haklılarmış : )


Rusçasını bildiğim tek meyva olan elmanın suyu eşliğinde :)



her ne kadar hanımlarla fotoğrafım olmasa da aralarına katılıp Kırım halk danslarını icra etmeye çalıştım :)



 Dönüşte  Çehov ve Gorkinin yaşadığı evin önünden geçtik



Batumu neredeyse bir baştan diğer başa yürüdük ancak gece dolaşmanın ayrı bir keyfi vardı. Sokaklar gece kendini daha bir bırakıyor, daha maskesiz oluyor evinde pijamasını giymiş televizyon seyrederken çay içmeye gitmiş gibi konuk oluyorsunuz şehire.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çeçenistan Caharkala (Grozni)- Dağıstan Mahaçkale-Budenovsk

Volvograd (Stalingrad) - Mamayev Kurgan Tepesi ve Panorama Müzesi

Kapiskor (Morskoye) - Şelen (Gromovka) - Kapustalik (Sadove)